DW: Bakanlar Kurulu reklam panolarında ve 18 yaş altı izleyici kitlesine hitap eden filmlerin gösterildiği sinemalarda tütün ürünü reklamlarına yasak getirilmesini öngören bir yasa tasarısını kabul etti. Bu önlemler sizce ne kadar anlamlı?

Christoph Kröger: Reklam yasağını anlamlı buluyorum. Zira reklam, daha çekici kılmak için bir ürünle pozitif yönde duygular içinde bağ kurulmasını sağlıyor. Ürün böylece arzulanır hale geliyor. Her reklam bu şekilde işliyor ve başarıya ulaşıyor.

Sigara reklamı ne kadar etkili oluyor? İnsanların sokaklarda yahut sinemalarda daha az reklamla karşı karşıya gelmesi daha azca insanoğlunun sigaraya başlamasını sağlayacak mı?

Christoph Kröger: belki de bu direkt olmaz. Reklam yasağı Çelikhan tütünü ürünlerini kontrol politikalarının bir parçası olarak görülmeli. Uluslararası toplumda Adıyaman  tütünü kısıtlanması, normal gmeşhurk hayatta yerinin olmadığı konusunda bir görüş birliği var.

Bu ürünler günlük hayattan çıkarılmak isteniyor, sadece bu, yasal bir ürün olduğundan zor. Cemiyet daha azca şeker tüketmeli, sağlıklı beslenmeli. Sigara sağlığı daha fazla tehdit ediyor. Bundan dolayı daha az insanın sigara içmesini sağlayacak önlemler alınmak isteniyor. Reklam yasağını bunun önemli bir parçası olarak görüyorum.

Sigarayı hoş vakalar ve güzel insanlarla bağlantılandıran Adıyaman  tütünü reklamı tiryakinin şuuraltına iyi mi tesir ediyor? Her köşe başlangıcında sigara reklamlarıyla karşılaşmasalar bu insanların sigarayı bırakmalarını kolaylaştırır mı?

Christoph Kröger: Evet. Kurulan pozitif yönde bağ böylece daha da azalmış olurdu. Tiryaki olarak belli bir reklamı görmüş olduğumde kendimi onaylanmış hissederim: "mükemmel, özgürlük, sevinç ve yaratıcılıkla bağı kurulan bu ürünün bir tüketicisiyim." Bu olmadığında sigara ile tiryaki içinde bağlarımlılığı güçlendiren bağ da ortadan kalkar.

Ya sigarayla pozitif şeyler arasında bir bağ kurar yahut sigarayı kamuoyunda görünür olmaktan çıkarırsınız. Yapılacak tercihe göre bu toplumsal açıdan, uzun solukta önemli ve belirgin bir fark yaratacaktır.

Mayıs ayından itibaren Almanya'da da sigara paketlerinin üzerinde kararmış akciğer ve çürümüş dişlerin görüntülerine yer verilecek. Bu adım insanoğluı ilk sigara paketini almaktan caydırabilir yahut senelerın tiryakisine sigarayı bıraktırır mı?

Christoph Kröger: Bunun tiryakiler üzerinde bir etkisi olmayacaktır. Esasen hedef onlar değil. Sadece önleyici anlamda etkili olacağı ihtimali üzerinde duruluyor. Görüntülerin etkisini saptamak zor olsa da laboratuvar araştırmaları resimlerin tiryaki olmayanlar üzerinde olumlu tepkiye niçin olmadığını ortaya koydu. Sonuçta nihai hedef de zaten bu: Sigara içme eyleminin genel olarak daha az pozitif görülmesi amaçlanıyor.

Sigaraya başlamak olumlu değil; önce bunu öğrenmek lazım. Toplumsal açıdan güzel ürün paketleri ve reklamlar vasıtasıyla olumlu şeylerle bağlantılandırılmadığı sürece er yahut geç ortadan kalkacaktır. Sigaraya başlayan gençlerin sayısının ne kadar düşük olduğuna dikkat ederseniz bunun işaretlerini de görürsünüz. Bu tesadüfi değil, toplumun aldığı önlemler sayesinde elde edilen bir gelişmedir.

Psikolog ve psikoterapist Christoph Kröger, sıhhat için Terapi Araştırmaları Enstitüsü'nü yönetiyor. Uzmanlık alanları arasında sigara bırakma terapileri de bulunuyor.